Uluslararası Toplum Araştırmaları Merkezi (UTAMER) ve Eksen Sendikası iş birliği ile “Türkiye’nin Milli Güvenliği ve Sınırlarımız” Konulu panel, ATO Congresium’ da gerçekleştirildi. Panelin açılış konuşmasını yapan UTAMER Başkanı Mehmet Korkud Aydın, Uluslararası dengelerin tekrar şekillendiği bir dönemde Türkiye’nin sınırlarının savaşlar ve iç karışıklıklarla çevrili olduğunu belirtti. Irak ve Suriye’de yaşayan Türk nüfusunun tehdit altında olduğunu ifade eden Aydın, bu durumun Türkiye Cumhuriyeti’nin beka meselesi olduğunu ve Türkiye’nin bölgedeki Türk varlığını korumasının bir zaruret olduğunu söyledi.
Eksen Sendikası başkanı İsmail Yıldız’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde ilk söz alan konuşmacı Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Kutluhan Yayçılı idi. Yayçılı, Irak Türklerinin tarihini ve güncel meselelerini anlattı. Irak’ın 1200 yıllık bir Türk yurdu olduğunu ifade eden Yayçılı Irak Türklerinin 1918’den sonra hep yok sayıldığını ve katliamlara maruz bırakıldıklarını anlattı. Günümüzde, Irak Anayasası’na göre devletin asli kurucu unsurlarından birinin de Türkler olduğunu belirten Yayçılı, bu gerçeğe rağmen Türklere Irak kabinesinde yer verilmediğine dikkati çekti. Bununla birlikte Yayçılı, Türkiye’de Irak Türkleri başta olmak üzere Ortadoğu’da yaşayan Türklerin meselelerinin yeteri kadar bilinmediğini söyledi.
İkinci panelist ise Suriyeli Türkmen Dernekler Federasyonu Başkanı Tarık Sulo Cevizci idi. Cevizci, Suriye’de yaşayan Türklerin güncel sorunlarına değindiği konuşmasında, Suriye iç savaşı başlayana kadar Suriye Türklerinin Türk kamuoyunda yeteri kadar tanınmadığını belirtti. Cevizci, Suriye Türklerinin tarihsel süreç içinde hükümetler tarafından sık sık baskı ve şiddet politikalarına maruz bırakıldıklarını ve özellikle iç savaş başladıktan sonra ülkedeki Türk nüfusunun ciddi ölçüde azaldığını söyledi.
Türk kamuoyunda kimi çevreler tarafından dillendirilen “Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” sorusunun yersiz ve hatalı bir yaklaşımın ürünü olduğunu ifade eden Cevizci, bu soruyu soranların ilk önce ABD ve Rusya gibi güçlerin bölgede ne yaptığını sorgulamaları gerektiğini belirterek Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için bölgede bulunması gerektiğini söyledi.
Panelin son konuşmacısı ise Araştırmacı- Yazar Hakkı Öznur idi. Öznur, Suriye ve Irak’ın yüz yıl önce emperyalist müdahaleler ile kurulmuş devletler olduklarını söyledi. Her iki bölgenin de aslında Türk yurdu olduğunu vurgulayan Öznur, “Halep düşerse Antep düşer, Kerkük düşerse Ankara düşer” dedi. Öznur, ABD, Rusya ve İran gibi devletlerin bölgeyi şekillendirmeye çalıştıklarını hatırlatarak “Bu şartlar altında Türkiye’nin Suriye’de veya Irak’ta ne işi var?” sorusunun hatalı bir yaklaşımın sonucu olduğunu vurguladı.
Kalabalık bir izleyici grubu tarafından takip edilen panel, Hakkı Öznur’un konuşmasının ardından sona erdi.